Aile İçi İletişim
İletişim, en az
iki kişi arasında sözel ve sözel olmayan mesajların iletilip alınmasıdır.
İletişim günlük yaşantımızda, evde, okulda, işte, sokakta, hayatın her alanında
sahip olduğumuz bir güçtür. Kimi zaman bu iletişim gücü o kadar güçlüdür ki
insanlar bakışlarıyla çok rahat anlaşabilirler. Kimi zamanda iletişimin gücü o
kadar zayıflar ki insanlar aynı şeyi söyleseler de anlaşamazlar, ses tonu
yükselir, kızgınlıklar artar ve kalp kırıklıkları çoğalır. İletişim öyle bir
şeydir ki bazen gül bahçesinin içerisinde gülün kokusundan kendinizden
geçersiniz bazen de gül bahçesinde her tarafınıza dikenler batar.
Evlilik hayatında
da iletişim çok önemlidir. Birbirleriyle iletişim kuramayan çiftlerin evlilik
doyumlarında düşüş gözlenmektedir. İletişim eksikliğinin var olduğu
evliliklerde problem çözme becerileri de düşüktür. İletişimsiz ailelerde
yetişen çocukların sorun çözme ve kendine güven düzeyleri sorunlu
olabilmektedir.
İletişim sözlü
ve sözsüz iletişim olarak ikiye ayrılır. Sözlü iletişim; karşıdaki kişiye
ağzımızdan çıkan her kelimeyle gönderdiğimiz mesajlardır. Sözsüz iletişim ise
ağzımızdan çıkan her kelimenin yanında kullandığımız el kol hareketleri, yüz
ifadeleri, beden duruşumuz, ses tonumuz kısacası jest ve mimiklerimizdir.
İletişimde karşıdaki kişi ağızdan çıkan kelimeden ziyade onun nasıl söylendiği,
hangi tarzda ifade edildiğine odaklanmaktadır. Örneğin; akşam yemeğinde masadan
kalkan erkek eşine sıradan tek düze bir şekilde “eline sağlık” dese, bir başka
akşamda sıcak ve samimi bir ses tonuyla “ellerine sağlık canım çok güzel olmuş
yemeklerin” dese aradaki farkı çok rahat bir şekilde ayırt edebiliriz.
Araştırmalar verilmek istenen mesajın %65’nin sözel olmayan yollarla (beden
dili, jest ve mimiklerle) %35’nin sözel ifadeyle iletildiğini göstermektedir.
Aile içi
iletişim ailede yaşayan bireyler için hayati önem taşımaktadır. Ailede yetişen
çocukların kişilik gelişimlerinde ailenin kullandığı dilin önemi büyüktür.
Ailenin çocuğun gelişim dönemlerini bilmeleri, çocuklarına anne baba gibi
davranmaları, onların kişiliklerine saygı duyarak konuşmaları, sorunları çözme
tarzında iletişimi kullanmaları o çocukları ileride yetişkin yaşamında etkili
iletişimi kullanan bireyler yapacaktır.
Etkili iletişim
için ailenin yaşamında dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır:
-
Saygı Duymak: Karşımızdaki
kişilere saygı duymak onların varlığını kabul etmek anlamına gelir. Saygı duymak
karşımızdaki kişiye değer verdiğimizi, onu önemsediğimizi gösterir. Evlilik
hayatında çiftlerin birbirlerine saygı duymaları birbirlerini benimsemelerini
kolaylaştıracaktır. Çiftlerin birbirleriyle iletişimlerini kuvvetlendirecektir.
Çocuklarla kurulan iletişimi güçlendirecek, çocuklar kendilerinin değerli
olduklarını hissedeceklerdir.
-
Doğal Davranabilmek:
Karşımızdaki kişiye abartıdan uzak, duygularımızı doğal bir şekilde
yansıtabilmek iletişimi güçlendirir. Abartılı ifadeler kişinin kendisinin umursanmadığı,
abartılı tepki verenin de dinlemek istemediği mesajını verir. Evlilikte çiftler
birbirlerini doğal şekilde dinlediklerinde eşler arası iletişim ve anlaşılırlık
hissi daha kuvvetlenecektir. Çocuklarla iletişimde çocuğun duygularını anlamaya
çalışmak, hissettiklerini normal şekilde paylaşmak çocuğun ailesine duyduğu
güveni artıracaktır.
-
Empati: Empati, kendimizi
karşımızdaki kişinin yerine koyup onun duygu ve düşüncelerini hissetmeye
çalışmaktır. Empati karşıdaki kişinin duygularının düşüncelerinin ötesine
geçmez. Karşımızdaki kişinin penceresinden olaylara bakmamızı sağlar. Bazen
çevremizdeki kişilerin tüm duygusallıklarıyla empati düzeyini aşıp sempati
düzeyine ulaştığını görürüz. İletişimde sempati kurmak karşımızdaki kişiyi
anlamamızı engeller.
-
Dinleme: Karşımızdaki
kişiyi etkili bir şekilde dinlediğimizde onun hem söylediklerine, hem söyleyiş
tarzına ve jest-mimiklerine odaklandığımızda kişinin ne söylemek istediğini çok
daha rahat bir şekilde anlayabiliriz. Bu durum anlatan kişinin dinlenildiği
hissini kuvvetlendirir ve anlatmak istediklerini rahatça anlatmasını sağlar.
Evlilikte dinleme becerisi çok önemlidir. Genellikle çiftlerden birisi eşim
beni dinlemiyor, dinliyormuş gibi yapıyor der. Dinlenilmediğini hisseden
çiftler iletişime belirli süre sonra kendisini kapatır. Araya mesafe girdikçe
iletişim kopuklukları hızlanır. Çocuklar içinde aynı düzen geçerlidir. Çocuklar
ailelerini çok iyi filtre ederler. Her davranışlarını, söylediklerini
kaydederler. Çocuklar iletişim kurmak istediklerinde anne babasının tavırları
çocuğun büyüdükçe anne babasına bir şey söylememe davranışına dönüşebilir.
Aile İçi
İletişim Kurarken Sıklıkla Yapılan İletişim Hataları
İletişim
hataları genellikle konuşurken dikkat etmeden, karşıdaki kişiyi umursamadan
bazen farkında olmadan onun kişiliğine yönelik yapılan kırıcı davranışlardır.
Bu davranışlar belirli bir süre sonra kişide kendisinin anlaşılmadığı,
umursanmadığı, konuşsam ne olacak yine aynı tepkiyi verecek düşüncesine neden
olur.
Aile içi
iletişimde sıklıkla bu tür hatalar yapılmaktadır. Çiftlerin birbirlerine
söyledikleri, çocuklarıyla kurdukları yanlış iletişim ilerleyen zamanlarda
kendisini iletişim kurma isteksizliğine dönüştürür. Aile içerisinde kopan
iletişim çiftler arasındaki yakınlığı ve sıcaklığı azaltırken, çocukların
aileden kopmasına ve riskli davranışlara açık hale gelmesine neden olabilir.
Sıklıkla yapılan
iletişim hataları şunlardır:
-
Emir Vermek, Yönlendirmek:
Kişide zorla bir şeyi yaptırmaya yönelik cümlelerdir. Kişi diğer kişinin
istediğini yapma zorunluluğu hisseder. Bazı ailelerde emir vermek askeri
kamplar gibi sıkıdır. Bu durum kişinin duygusunun önemsiz olduğu mesajı verir.
-
Sürekli Uyarmak, Göz Dağı Vermek:
Sürekli bir konu hakkında uyarmak o kişide isteksizlik ve umursamazlık yaratacaktır.
Sürekli aynı şeylerin tekrar edilmesi kişinin o şeyleri kulak ardı etmesine
neden olur. Sürekli bir konuda uyarmak kişinin isteklerine saygı duyulmadığı
mesajını verir ve kişide öfke ve kızgınlık duygularını ortaya çıkarır. Gözdağı
vermede de kişi istediğini yaptırmak için davranışı belirli koşullara bağlar.
Özellikle çocuklarda kullanılan bu yöntem ilk başlarda işe yarasa da sonrasında
çocuğun aileyi kullanma biçimine dönüşecektir.
-
Sürekli Öğüt Vermek ve Çözüm
Önerileri Getirmek: Bu mesajlar kişide kendisinin hiçbir işi
halledemeyeceği mesajını verir. Aileye bağımlı çocuklar ve eşler oluşturur.
Kendi işlerini kendileri yapamazlar, birisinin önerisine, nasihatine ihtiyaç
duyarlar.
-
Yargılamak, Eleştirmek: Bu
mesajlar kişide diğer hatalara göre daha fazla etki bırakır. Yargılama ve
eleştirme kişilik üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Özellikle çocukların
sürekli eleştirilmesi çocukların kendilerini değersiz ve önemsiz hissetmesine
neden olmaktadır. Ayrıca sürekli yargılama ve eleştirme çocukta inkarcılık ve
yalancılık davranışlarını geliştirir.
-
Sürekli Övgü: Övgü ilk
başta olumlu bir hava verir ancak aile sürekli bir şekilde çocuğu övdüğünde
çocuk olduğundan daha fazlasını görür kendinde. Bir balon gibi sürekli şiştikçe
patlaması da şiddetli olacaktır. Balon patladığında çocuğun uğradığı yıkım onu
olumsuz etkileyecektir. Çocukların yaptıklarına odaklanılıp yaptıklarını övmek
onlar açısından daha sağlıklıdır.
-
Ad Takmak, Alay Etmek: Bu
tür mesajlar kendilik algısı üzerinde olumsuz etkiler yaparlar. Evli çiftlerin
birbirlerine taktıkları adlar, lakap kişinin kendisini önemsiz hissetmesine
neden olmaktadır. Çocuklara sevgi göstermek adına onun vücuduyla veya başka bir
şeyle ad takmak onun kişiliğini olumsuz yönde etkileyecektir.
-
Sürekli Sorgulamak: Bu tür
mesajlar kişilerin sorgu odasında olduğu izlenimi verir. Kişi kendisine
güvenilmediğini hisseder. Sürekli neden, niçin gibi sorular insanda bıkkınlık
yaratır. Sürekli sorgulamak, sorular sormak özellikle çocukları yalana teşvik
eder.
Tüm bu engeller
bazen aile içi ilişkileri çok olumsuz etkileyebilmektedir. Aileler bu
olumsuzlukları aşmak ve aile içi iletişimi güçlendirmek için bunlara dikkat
etmelidir2.
-
Aile üyelerinize karşı ilgili olun.
Onların hatırlarını sorun, onlarla dertleşin, ortak paylaşımlarda bulunun.
-
Aile üyelerinizin anlattıklarını can
kulağıyla dinlemeyi öğrenin.
-
Aile üyelerinizin duygularına karşı
hassas olun.
-
Sabırlı ve sakin olun. Hemen hükme
varmaya çalışıp acele kararlar vermeyin.
-
Sürekli eleştiren, ters cevap veren,
suçlayan, kalp kıran birisi olmaktan kaçının. Anlayışlı ve olgun olmaya özen
gösterin.
Aile içi
ilişkileri güçlendirecek öneriler2:
-
Her akşam evde bir araya geldiğinizde
aile üyelerinize günlerinin nasıl geçtiğini sorun
-
Ailenizin her bir üyesine haftada en az
dolu dolu bir saat ayırdığınızdan emin olun.
-
Canınızı sıkan bir konu olduğunda
ailenizden tavsiyeler isteyin
-
Her hafta belirli gün ve saatte aile
üyeleri bir araya gelmeye, birlikte bir şeyler yapmaya özen gösterin.
-
Her hafta ailecek yapabileceğiniz bir
etkinliğiniz olsun
-
Ailenizdeki her bireyin düşünce, duygu,
ilgi ve isteklerini ciddiye alın ve saygı gösterin.
-
Ailenizden hiç kimseye asla kötü söz
söylemeyin ve kötü davranışta bulunmayın.
-
Davranış ve tutumlarınızla aile
üyelerinize örnek olun.
-
Aile üyelerinizin bireyselliklerine saygı
gösterin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder