Anne baba
olduktan sonra çiftleri büyük ve zorlu görevler beklemektedir. Bunların en
önemlisi çocuk yetiştirmektir. Çocuk doğumdan itibaren sürekli ilgi ve bakıma
muhtaç bir varlıktır. Başka hiçbir
canlının yavrusu bu kadar uzun süre bakıma ve ilgiye muhtaç değildir.
Çocuk yetiştirme
sırasında anne babalar bazen çıkmaza girebiliyorlar. Çocuklar büyüme ve gelişme
esnasında aileyi zorlayabiliyor. Peki bir çocuk bilerek anne babasını zorlar
mı? Çocuklar anne babalarının tutumlarına göre kendi davranışlarını çok iyi
ayarlayabilmektedir. Anne babalar birlikte karar alamadıklarında, aile
kurallarına birlikte riayet etmediklerinde, anne evet baba hayır derse çocuk
kullanacağı kişiye göre davranışlarını düzenlemektedir. Burada tek sorumlu anne
babadır. Çocuğuna zıt mesajlar verip aklını karıştıran, kimi kullanması
gerektiğini öğreten anne babadır.
Çocuğun kişilik
gelişimi ilk altı yıl içerinde oluşur. Bu ilk altı yıl içerisinde anne baba ne
ekerse ileride onu biçecektir. İlk altı yıl çocuğun kişilik gelişimiyle beraber
sosyal gelişimini de içermektedir. Bu yüzden anne babalar çocuk gelişimini çok
iyi bilmek zorundadırlar. Hangi dönemde çocuğun hangi ihtiyaçları olduğunu,
sorumluluklarını bilmelidirler. Çocuğun
kişilik gelişiminin sağlam olması anne babaya bağlıdır.
Çocuğun aile
içerisindeki ilişkileri, anne babanın iletişimi, aile kuralları, çocuğun
arkadaşlık ilişkileri, okul işbirliği gibi birçok konu çocuğun davranışlarının
gelişmesinde önemlidir. İnsan psikolojik, sosyal ve biyolojik bir varlıktır.
Sosyal yanımızı hiçbir şekilde dışlayamayız. Anne babaların çocuklarının
sağlıklı bir kişilik gelişimi için arkadaş ilişkilerini desteklemeleri
gerekmektedir.
Anne babanın
çocuğa karşı ilk görevi gerekli bakım ve ilgiyi vermektir. Yenidoğan bebeğin en
önemli ihtiyacıdır bakım ve ilgi. Aile üyeleri arasında güven duygusunu iyi
oluşturmalıdır. Güven duygusunun temeli de yeni doğan bebek ile ilişkide
yatmaktadır. Bu dönemde anne baba ne kadar samimi ve ilgili olursa bebeklerinde
güven duygusunu oluşturacaklardır.
Çocuğun yaşı ilerledikçe aile çocuğunu bir birey olarak kabul etmeli,
onun fikirlerini ve seçimlerini sormalıdır. Çocuk önemsendiğini, kendisine
değer verildiğini hissetmelidir. Ayrıca iki yaşından itibaren çocuğun
sosyalleşmesine, anneden kopup arkadaş edinme sürecine ailenin destek vermesi
gerekmektedir. Çocuğun sosyalleşme ortamını hazırlayacak kişi anne babadır.
Çocuğun sosyalleşmesi, iletişim kurması içinde gerekli rol modeli anne baba
oluşturmalıdır. Anne baba iletişim tarzıyla, oyun oynamasıyla, kurallarıyla
çocuğa örnek olmalıdır. Anne baba
çocuğun zorluklarla karşılaştığında sorunu hemen çözmeye kalkmamalıdır. Çocuğu
yönlendirmeli, çocuğun sorunu kendi çözmesine yardım etmelidir. Bu durum
çocuğun okul yaşamında sorun çözme becerisini geliştirecektir. Örneğin; iki
buçuk yaşında bir çocuk koltuğa tutunup koltuğun üstüne çıkmak için yüksek bir
yerde tırmanmaya çalışıyor, bu durumda anne baba onun bu çıkma serüvenini
desteklemeli ve çıktığında başarı duygusunu tatmin etmelidir. Ayrıca anne
babanın aile içerisindeki iletişimini çocuklar örnek alır. Çocuklar anne
babaları gibi davranır, onlar gibi konuşur, sinirlendiklerinde onlar gibi
hareket eder, bir sorunu onlar gibi çözmeye çalışır. Çocuklar ailelerinin aynasıdır,
çocuk aileyi yansıtır.
Anne babaların
çocuklarına yönelik olumsuz tutumları:
-
Anne Baba Arasındaki Tutarsızlık:
Bu tutumda, çocuğa annenin ayrı babanın
ayrı tutum izlemesi söz konusudur. Anne evet derken baba hayır diyebilmekte ya
da tam tersi olmaktadır. Anne baba arasındaki tutarsızlık çocuk için karmaşaya
neden olmaktadır. Kimi zaman aynı şeye anne baba farklı tepki vererek de
tutarsızlık göstermektedir. Çocuğun algıladığı mesajlardaki tutarsızlık kişilik
gelişimini sekteye uğratacak ve çocuk yalanlara, kimi nasıl kullanacağına
alışacaktır.
-
Aile İçindeki Kardeşlere Farklı
Tutumlar: Burada anne baba çocuklar arasında ayrımcılık yapmaktadır ya
da aynı davranışı gösteren kardeşlerden birisine çok yüklenmekteyken diğerine
hiç bir şey dememektedir. Anne babanın kardeşlerin davranışları arasında
tutarsız tepki göstermesi kardeşler arasında öfke tohumlarının ekilmesine neden
olur. Aynı davranışı yapan kardeşe hiçbir şey söylenmemesi diğer çocukta
sevilmediği, istenmediği düşüncesine itebilir. Aileye aidiyet duygusu gelişmez.
-
Aile İçi Kutuplaşmalar:
Bazen aile içerisinde kutuplaşmalar görülebilir. Anne baba çocuğa karşı,
çocuklar anne babaya karşı, baba çocukla anneye karşı, anne çocukla babaya
karşı gruplar oluşturabilir. Bu durum anne baba çocuk arasındaki iletişimi
olumsuz etkilemekte, gruplaşan üyeler diğer aile bireyine karşı öfke ve
kızgınlıkla yaklaşabilmektedir.
Tüm bu tutumlar ailenin sağlıklı işleyişini olumsuz etkileyen
davranışlardır. Çocuk yetiştirmede ailelerin benimsediği modele göre anne baba
tutumları farklılaşmaktadır. En çok karşımıza çıkan anne baba tutumları
şöyledir:
- Aşırı Koruyucu ve Kaygılı Anne Baba Tutumu: Koruma duygusu anne baba için vazgeçilmez bir duygudur. Her anne baba çocuğunu tehlikelere karşı korur. Buradaki tutumda anne baba çocuğunun bireysel gelişimine saygı göstermeden her şeye müdahalede bulunur. Çocuk kendini gerçekleştirecek ortam bulamaz. Anne baba çocuk korunmaya muhtaçmış her an başına bir şey gelecekmiş gibi davranır. Aile sürekli çocuğa yaşından küçükmüş gibi davranır. Çocuk hiçbir engelle karşılaşmadığı için yetenekleri tam gelişmez. Bu tarzla yetiştirilen çocukların özellikleri; bağımlı kişilik yapısı vardır, kendi başına karar vermede zorlanır, kendine güveni yoktur, dünyayı düşman bir çevre olarak algılar, ileriki yaşlarda hep koruyucu bir kişi ararlar, bir işe başlayıp sürdüremezler.
- Aşırı Baskıcı ve Otoriter Anne Baba Tutumu: Ailede katı bir disiplin anlayışı ve baskı vardır. Çocuktan ailenin kurallarına koşulsuz uyması beklenir. Aile içinde korku hakimdir ve çocuk korkuyla büyür. Çocukla iletişim sınırlıdır. Çocuğun iletişime katılması beklenmez, çocuğa söz hakkı verilmez, yeterli sevgi gösterilmez, anne babanın istemediği kişilerle çocuğun arkadaşlık kurması istenmez, çocuğa fiziksel ceza sıklıkla uygulanır, azarlama ve negatif eleştiriler sıklıkla kullanılır. Bu tutumla yetişen çocuklarda; saldırganlık davranışları sık görülür, evde karşılaştığı durumları arkadaş ortamında sergiler, sürekli fiziksel ceza ve eleştiriye maruz kaldıkları için kendilerine güvenemezler, benlik saygıları gelişmemiştir.
- Sınırsız Özgürlükçü Anne Baba Tutumu: Bu tutumu gösteren ailelerde çocuğa aşırı düşkünlük ve hoşgörü vardır. Aile çocuk ilişkisinde sınırlar ve kurallar belli değildir. Çocuğun her istediği, istediği anda yapılır. Bu tutumla yetişen çocuklarda; bencillik, doyumsuzluk, her istediğini yaptırma davranışları vardır. Kuralsızlığa alıştığı için okul ortamına uyum sağlamada zorlanır.
- Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumu: Bu tür aileler çocuklarından akademik, sosyal, sanatsal her türlü alanda kusursuz olmasını beklerler. Ailenin beklentilerinin karşılanması için çocuk sürekli bir eğitime tabi tutulur. Çocuktan beklentiler yaşının ve kapasitesinin üzerindedir. Bu tutumla yetişen çocuklar; kendi doğal içgüdüleri ve kurallar arasına sıkışıp kalmıştır. Sürekli bir iç çatışma halindedir. Fikirleri genellikle çok katıdır. Her işte üstün olmak ister başaramadığında yoğun öfke duyguları hisseder.
- Demokratik Anne Baba Tutumu: Bu tür aileler çocuklarını ayrı bir birey olarak görüp kişiliklerini destekler. Çocuk aileden baskı görmeden anne baba ile iletişim kurabilir. Aile kuralları hakkında konuşulur, çocuğunda fikri alınır. Çocuğun kabul edilmeyen davranışları hakkında konuşulur. Anne baba çocuğa sevgiyle yaklaşır ve çocukla ilgilenir. Anne baba çocuğa model olur, sorunlarında rehberlik eder ancak karar verme çocuğa aittir. Bu tutumla yetişen çocuklar; sosyalleşmiş, iş birliğine hazır, kolay uyum sağlar, duygusal ve sosyal açıdan dengelidir. Çocuk nerede ne yapması gerektiğini bilir. Sorumluluklarını bilen, çevresiyle iyi geçinen bireylerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder